30 Ekim 2019 Çarşamba

Çoban Köpekleri





Çoban Köpekleri ;Sürüyü Koruyan Köpekler

Australian CattleBearded CollieBelgian SheepBorder CollieBriardCardigan Welsh CorgiGerman ShepherdPembroke Welsh CorgiShetland SheepdogAkbaşAustralian ShepherdBelgian MalinoisBelgian TervurenBouvier des FlandresCanaanOld English SheepColliePuliShetland shepard

4.3. Sürüyü güden köpekler

Alman çoban köpeğiBelçika çoban köpeğiAvustralya çoban köpeğiAvustralya sığır köpeğiCollieBorder collieShetland
İnsanlar yemek ve çiftlikte kullanmak amacıyla yabani hayvanları yakalayıp ahırlarda
tutarlardı. Bu hayvanların kaçmalarını önlemek ve yırtıcı hayvanlardan korumak için çoban
köpekleri yetiştirilmiştir.

4.2.1.Sürü Koruma Davranışı

Çobandan bağımsız görev yapar.
300 başlık sürüye biri dişi en az 3 yetişkin köpek olmalıdır.Dişi köpek dişi kurtlara daha duyarlı ve koruma davranışı daha gelişmiş olduğu için
yararlıdır.
Sürü koruma davranışı farklı zamanlarda farklı şekilde ortaya çıkar.Sürünün ağıldan çıkma zamanı yaklaştıkça köpekte hareketlilik ve heyecan artar. Sürü
ağıldan çıktığında sürü içerisine dalarak büyük bir özlemle koyunların yüzünü koklayıp
yalamaya başlar.
Sonra uzaklaşarak sürü istikametini taramaya başlar.Yaşlılar arada bir dönerek sürüyü kontrol eder.Sürü otlamaya başladığında çevreyi kontrol ettikten sonra rüzgarın estiği yönde yüksekçe
yerlerde yatarlar.
Sürü ürktüğünde tehlike yönüne doğru koşarlar. Kurt var ise kovalarlar. Önce yetişen
kurdun üstüne atlar (kurda çöker) diğerleri de yardıma gelir.
Kurdu yakalama olayı az görülür. Genelde kurt kaçar ve köpekler bir süre kovaladıktan
sonra sürüye geri dönerler.
Koloni halinde yaşayan kurtlar sürüye planlı şekilde saldırabilir. kurtlardan biri,
köpekleri peşine takarak uzaklaştırırken diğerleri farklı yönlerden sürüye saldırırlar.
Bu saldırılara karşı yedek köpek bulundurarak önlem alınması gerekir.Ayrıca çoban ve köpeklerin tecrübesi önemlidir. Deneyimli köpekler kısa bir takipten
sonra tümü veya bir kısmı geri dönerek sürüyü kontrol eder.
Herhangi bir tehdit olmadığı durumlarda sürüyü kontrol ettikten sonra tekrar kurdun
peşine düşebilirler.
Gündüz kovalamada ısrarcı olan köpek gece kısa bir kovalamadan sonra sürünün yanına
döner.
Kurdu inatla kovalayan Köpek, saldırıyı püskürtüp hemen sürüye dönen Köpeğe göre
yaşamı kısa olur.
Nedeni: Kurt kapanı tuzağına düşerek kurtlar tarafından yada
diğer sürülerin köpekleri tarafından öldürülmesidir.
1. Kurtlardan birisi sürüye yanaşıp köpeklerin
dikkatini çekerek kaçar, peşinden gelen köpeği
pusuya düşürüp aile fertleriyle birlikte
öldürürler.
2. Kurdu uzun süre kovalayan Köpek sürüye dönüşü esnasında diğer sürülerin köpekleri
tarafından saldırıya uğrar. Bu saldırılarda çobanın rolü büyüktür.
Uzun takipten sonra kurdu öldüren köpekler de vardır.Kurtlar kendilerini uzun süre takip eden Köpeklerin sürülerine ikinci kez pek yanaşmazlar .Kurtlar yavrularını büyütene kadar yerlerini belli etmemek için yuva etrafındaki sürülere
zarar vermezler.
Kurt saldırısı çoğunlukla gece ve sabah erken saatlerde olur.Dolaysıyla Köpekler gündüzleri yatıp dinlenirler. Sürünün ürkmesi veya çobanın seslenmesi
ile harekete geçerler.

Gece daha aktiftirler, sürü yatana kadar etrafında sürekli dolaşırlar, sonra da sürü çevresinde
belli bir konumda yatarlar.
Çoban, gece sürü hareket ettiğinde uyanmak için kendine alıştırdığı bir koyunu koluna bağlar.
Bu koyuna halk arasında bağıcak koyunu denir. Sürünün ani hareketinde bağıcak koyunu da
harekete geçer ve çobanı uyandırır.
İyi yetişmiş deneyimli bir köpek, çoban olmadan da sürüyle birlikte gider ve sürü güvenliğini
sağlar.
Sürü korumada kullanılan köpeklerin kardeş olmasında yarar vardır. Çünkü kardeşler
birbirlerini kollar ve hiçbir zaman kardeşlerini terk etmezler.
Sürüdeki köpekler arasında hiyerarşi vardır.En güçlü köpek sürünün lideridir. Doğal şartlarda
dişiyle o çiftleşir. Aralarında kavga çıkan gençlere o müdahale eder. Aynı kapta yemek
yenecekse önce o karnını doyurur.

4.2.2.Çiftleşme döneminde davranış

Aynı yerde büyütülen kardeşler genelde çiftleşmezErkek köpekler her zaman çiftleşmeye hazırdır, dişiler genelde yılda 2 kez kızgınlık
gösterir ve kanamanın (proöstrus) bittiği dönemde erkeği kabul eder.
Kızgın dişiler huzursuz ve saldırgandır. Diğer dişilere karşı davranışları da oldukça
serttir.
Kızgınlık doğada gerçekleşirse;Sürü erkekleri ile diğer erkekler arasında dişiyi döllemek için ciddi kavgalar çıkabilir.Kızgın dişiler, erkekleri peşine takıp sürüden uzaklaştırarak sürüyü korumasız
bırakabilirler.
Bu olumsuzlukların önlenmesi ve yavruların pedigri kayıtlarının tutulması için dişi
belirlenen erkek ile kapalı bir yere kapatılmak suretiyle çiftleşmesi sağlanmalıdır.
Erkek bazen aşırı sahiplenme davranışı göstererek sahiplerini bile kıskanıp dişiye
yaklaştırmaz.
Bazı durumlarda kızgın dişi seçici davranarak kapatıldığı erkek ile çiftleşmeyebilir.Çiftleşme tamamlandıktan sonra köpekler yaklaşık 15 dakika süre ile birbirlerine
kenetlenmiş olarak kalır ve daha sonra ayrılırlar.

4.2.3.Analık Davranışı

Analık davranışı bakımından bireyler arasında varyasyon vardır. Bu nedenle damızlık
seçiminde bu özellik dikkate alınmalıdır.
Analık davranışı doğum sayısının artmasıyla iyileşir. İlk doğumlarda yavruların üstüne
yatarak ölümlerine sebep olan dişilere rastlanır. Bu olay analık davranışının zayıf olmasına
bağlı olduğu gibi ananın tecrübesizliği ve fazla iri olması ile de ilgilidir.
Analık içgüdüsü zayıf olan dişiler doğum sonrasında yavruları kurulamaz ve emzirmezler.
Bu durumda müdahale etmek gerekir.
Ana, et ve kemik gibi lezzetli yiyecekleri yavrulardan kıskanarak yavrulara sert davranabilir.Ayrıca süt kesimi sonlarına doğru yavruların büyüyen diş ve tırnaklarından rahatsız olan dişi
yavrulara hırlar, bazen de uyarı anlamında ısırabilir.

Bunu önlemek için anaya, istediği zaman yavrulardan uzak yemeğini yiyebileceği bir alan
sağlanmalıdır.
Doğum bölmeleri yapılırken yavru bölmesi ile gezinti alanı arasında yavruların belli bir yaşa
kadar çıkamayacakları şekilde eşik yapılmalıdır.
Çoban köpeklerinde mide içeriğini kusmak yoluyla yavruları besleme davranışı vardır. Bu
davranış yabani hayattan kalan bir davranış olup yavruların büyüdüğü ve ana sütünün
yetmediği durumlarda görülür.
Yeni doğum yapmış dişi, köpeklere ve yabancılara karşı sert davranır. Bu davranış,
yavruların güvende olduğunun hissedilmesiyle zamanla azalır.

4.2.4.Sürü Koruma Eğitimi

Doğal şartlarda Çoban köpeklerine özel bir sürü koruma eğitimi gerekmez.Yavrular ağıla yakın doğup büyüdükleri için ebeveynlerin davranışını gözleyerek içgüdüsel
olan sürü koruma davranışlarını geliştirirler.
Çevrede, koyunlarla oynama, sürüden kaçıp köye dönme ve diğer sürülerin köpekleriyle
dalaşma gibi davranışlarda bulunan köpeklerin varlığı yavrulara kötü örnek olur ve ilerideki
sürü koruma yeteneğini olumsuz etkiler.
Üretim çiftliğinde yavruların ilk eğitimleri çiftlikte başlar. Köy ortamında olduğu gibi
çiftlikte evcil hayvanlar bulundurulur. Yavrular kısa sürelerle çiftlik içerisinde serbest
bırakılarak bu hayvanlara alıştırılır.
Çiftlikte 20 baş civarında köpeklere alışık bir koyun grubunun bulunması yararlıdır.Süt kesiminde yavrular ağıl içerisinde ayrı bir bölmeye konularak koyunların kokusuna
alıştırılır.
Yavrular 3 aylık olduklarında, kısa sürelerle ağılda koyunların arasına veya sürü çiftlik
civarında otlatıldığı zaman sürüye katılarak koyunlarla beraber olmaları sağlanır.
Bu arada yavruların koyunlar tarafından hırpalanmamasına özen gösterilmelidir.1 yaşında yavrular sürekli olarak sürüye katılabilir. Daha erken yaştaki katılmalar
sakıncalıdır.
Bakım ve besleme yetersizliğinden sağlıklı büyüyüp gelişemez.

Kurt veya diğer köpeklerden alacağı bir darbe telafi edilemez davranış bozukluklarına sebep
olabilir.
Çoban, sürüye yeni katılan köpekleri kollamalı ve ezdirmemelidir. Olumsuz davranışlarda
bulundukları zaman da uyarmalı ve bu davranışları alışkanlık haline getirmelerine engel
olmalıdır

4.2.5.Çoban Köpeği Örnekleri

1.Border Collie

Genel özellikler : Kuyruksuz Avustralya Çoban Köpeği benzeri olan
orta büyüklükte enerji yumağı bir ırktır. kafatası belirgin alın çıkıntısı
ile orta derecede geniştir. Ağız kısmı siyah burna doğru incelir.
Kulaklar genellikle yarı diktir. Oval gözleri merle (gri-beyaz siyah
benekli) renginde olanlar hariç genellikle koyu renklidir. Kuyruk
topuğa kadar uzanır ve hayvan heyecanlandığında bazen sırtın
üzerinde taşınır. İki tip Border Collie vardır; uzun tüylü (yaklaşık 8
cm uzunluğunda sık ve düz tüyler) ve kısa tüylü (yaklaşık 2.5 cm
uzunluğunda). Kürk rengi siyah/ beyaz, üç renk, kızıl/beyaz, siyah/gri
ya da tamamen siyah olabilir. Uzun tüylü tipinde boyun yeleli ve
kuyruk uzun tüylüdür. Yüz, kulaklar ve ön bacaklardaki tüyler kısadır.
Border Collie fiziksel güzellik yerine zeka ve çalışma kapasitesi için
üretildiğinden dış görünüşte değişiklikler sık görülür.
Karakteri : Border Collie oldukça zeki ve eğitime cevap veren bir köpektir. İtaat eğitimi, agility ve
frizbi gibi yarışmalarda büyük başarı elde eder. Övgüye karşı oldukça duyarlı ve eğitilebilirliği
oldukça yüksek köpektir. Border Collie yüksek enerji düzeyine
sahiptir. Yeterli egzersiz ve çalışma imkanı sağlandığında diğer
hayvanlar, köpekler ve çocuklarla iyi geçinir. Çekingenliğini
engellemek için yavru iken çok iyi sosyalleştirilmesi gerekir.
Tamamen mutlu olabilmesi için yoğun bir eğitim programı, bol
ilgi ve gerçek bir göreve ihtiyacı vardır. Köpeklerle ilgili
yarışmalara katılacak biri için Border Collie biçilmiş kaftandır.
Koyun güden çiftçiler için de mükemmel bir çoban köpeğidir.
Bu ırk gece ve gündüz size hizmet etmek için yaşar. Bu köpek
hiç bir şey yapmadan gün boyu oturamayacak kadar zekidir. Bu
tür bir köpekten hoşlananlar Avustralya Çoban Köpeği ya da
Shetland Çoban Köpeği gibi daha sakin ırkları seçebilirler.
Sıkıldıklarında eşyalara zarar verirler. Uzun süre yalnız
bırakıldıklarında nevrotik bir şekilde kötü huylar geliştirir. Güçlü
koyun gütme güdüleri nedeniyle çocuklar ve yabancılara karşı
kontrol amaçlı ısırma eğiliminde olabilir. Köpeği ile geçirecek bol vakti olan tecrübeli bir sahiple
daha mutlu olacaktır. Genç Border Collie genellikle sahibinin otoritesine karşı duracağı bir
dönemden geçer. Bazıları çok hareketli ve tepkilidir. Bu da aile köpeği olmalarını engeller.
Yaşam,ortamı: Border Collie apartman hayatına uygun değildir. Ev içinde oldukça hareketlidir.
Ancak büyük bir bahçede mutlu olabilir.

Egzersiz ihtiyacı: Sadece fiziksel egzersiz bu zeki ve çalışkan ırk için yeterli değildir. Çalışmak ister
ve bunu bedeni ve aklını birlikte kullanarak yapmalıdır. Bu hızlı ve çevik köpekler yorulmaz enerji
küpleridir.
Bakımı :Border düzenli fırçalanması gereken bir köpekdir. Gerektiğinde yıkanmalı ya da kuru
şampuan uygulanmalıdır. Kulaklarının içi ve tüyleri kenelere karşı sık sık kontrol edilmelidir. Irk
orta derecede tüy döker.
Saglık sorunları: Kalça displazisi, Prograsive Retinal Atrophy, Collie Gözü Anormalliği, Lens
çıkığı, Dış parazitlere karşı alerji, Epilepsi, Sağırlık.

2.Collie

Genel özellikler: Irkın adı muhtemelen korumakla
görevlendirildikleri Colley denen siyah suratlı İskoç
koyunundan gelmektedir. İlk Uzun Tüylü Collie'ler
daha küçük köpeklerdir. Collie öylesine zekidir ki
kurtarma köpeği, körlere rehber, tv yıldızlığı ve
koruma köpekliği gibi çeşitli görevleri başarıyla
yerine getirebilmektedir. Kraliçe Victoria,
İskoçya'daki Balmoral Kalesinde Collie beslemiş ve
onun bu ilgisi ırkın popülerliğinde büyük rol
oynamıştır.
Zarif, ince ve uzun başı insanda hafiflik hissi
uyandırır. Başın üst kısmı düzdür. Uzun, temiz ve
yuvarlak burun kısmı siyah bir burun ile sonlanır.
Kulakların sadece ¾'ü diktir ve uçları öne doğru
kıvrıktır. Gözler, badem şeklinde ve blue merle
olanlar dışında koyu renklidir. İnce, ama adaleli
vücudu yüksek olmaktan çok biraz uzundur. Göğüs güçlü ve orantılı bir şekilde geniştir. Kuyruk
uzunluğu köpeğin topuğuna ulaşır. Uzun tüylü çeşidinde bol çift kürkü boyun ve göğüste yele
oluşturur. Güzel görüntüsünü kaybetmemek için kürkün yoğun bir bakıma gereksinimi vardır. Kısa
tüylü Collie'nin 2.5 cm'lik tüyleri çok az bakım gerektirir. İki tipte de baştaki tüyler kısadır. İkisi de
açık kahve ve beyaz, üç renk (siyah-beyaz ve pas rengi), blue merle ya da kahve rengi, üç renk ya da
blue merle lekelerle çoğunluğu beyaz olabilir.23-34 kg arasındadır.
Karakteri :Asil ve oldukça zeki bir köpektir. Duyarlı, sevimli, eğitimi kolay ve sadıktır. Genellikle
diğer ev hayvanları ve köpeklerle arası iyidir. Sevdiklerine
karşı çok yakın ve koruyucudur. Çocuklara mükemmel bir
dost ve kibar bir oyun arkadaşıdır. İnatçı olacağından sabırlı
ve kibar yöntemlerle eğitilmelidir. Aksi takdirde iş birliği
yapmak istemeyecektir. Bazıları yavruyken insanların
topuklarını ısırarak gütme eğilimi sergileyebilir. Erişkin
köpekler bu davranışı zamanla unutur veya bu huyu devam
ettirir. Yabancılara karşı mesafeli olabilirler

Collie yavruları, yaklaşık 10-12 haftalık olduktan sonra bir hafta gibi bir sürede tuvalet eğitimi
alabilir. İyi huylu ve dost canlısı köpeklerdir..
Yaşam Ortamı : Apartman hayatı için tavsiye edilmez. Ev içinde çok hareketli olmasalar da çevresi
çitlerle çevrili en az orta büyüklükte bir bahçeye gereksinimi vardır. Sıcak havalarda bol su ve gölge
sağlandığından emin olunmalıdır.
Egzersiz İhtiyacı :Collie, muhtemelen bir kısmı da tasmasız olan bol egzersize gereksinim duyar.Bakımı :Gösterişli kürkü dışardan pislik taşıyabileceği için günlük fırçalama şarttır. Alt sık kürk
dökülmeye başladığında ekstra dikkat edilmelidir. Kısa tüylüsü çok az tüy bakımı gerektirir.
Düğümlenen tüyler küt uçlu bir makasla kesilmelidir. Bu ırk orta derecede tüy döker.
Sağlık sorunları: Progresive Retinal Atrophy, Kalça displazisi, Burun ucunda güneş yanığına karşı
hassasiyet.Yaşam süresi 14-16 yıl

3.German Shephard (Alman Çoban Köpeği)

Genel özellik: Dünyada en çok tanınan ırklardan biridir. Halk
arasında kurt köpeği olarak bilinmesine karşın ataları Alman
Çoban Köpekleridir. Binici hocası Stephanitz tarafından
yetiştirilmiş 1899’da tescil edilmiştir. En ünlü olanı
“Rintintin” dir. 1918’ de Fransa’da hendek içinde Amerikalı
bir asker tarafından bulunan bu köpek hollywood’da birçok
filimde başrol oynayarak meşhur olmuştur. Günümüzde daha
çok arama-kurtarma, refakat, narkotik, görme özürlülerine
refakat ve toplumsal güvenliği sağlamak için polis köpeği
olarak kullanılmaktadır. 42 bin tanesi 2. dünya savaşında
bekçi ve kurtarıcı olarak kullanılmıştır. Çok gelişmiş koku duyusu, zekası, yeteneği ve cesareti ile
ünlenmiştir. Orta uzunlukta bir baş ve hafif öne eğik sivri ve dik kulakları vardır. Kahverengi
tonlarında gözler, uzun, büyük ve siyah buruna sahiptir.
Tüy rengi sarı, sırt ve vücudun arka tarafına doğru siyah ve
kurt grisi rengin olması tipiktir. Kuyruk aşağıya doğru
sarkıktır. Yükseklik yaklaşık 60, ağırlık 30 kg civarındadır.
Eğitime ve ilgiye ihtiyaç duyar.
Sağlık sorunları: Kalça displazisi, Kan rahatsızlıkları,
Sindirim problemleri, Epilepsi, Kronik egzema, Keratitis,
Cücelik, Pire allerjisi. Yaşam süresi yaklaşık 12 yıldır.


29 Ekim 2019 Salı

Kangal Çoban Köpeği TARİHÇESİ VE KÖKENİ



Kangal Çoban Köpeği

TARİHÇESİ VE KÖKENİ
Kangal Çoban Köpeği'nin kökeni hakkında 'rivayet' sayılabilecek bazı görüşler vardır. Ancak 11 Temmuz 2003'te düzenlenen I.Uluslar Arası Kangal Köpeği Sempozyumunun sonuç bildirisinde 'büyük Türk göçleri sırasında Türkistan'dan Anadolu'ya getirilen bir köpek ırkı ' olduğu kabul edilmiştir.
Kangal'a da adını verdiği düşünülen , Orta Asya'dan göç eden 'Kanglı (Kangar)' Türk Boyunun göç ederken bu köpek ırkını da getirdiği düşünülmektedir. İlk rivayete göre, Hint Mihracesi tarafından Osmanlı Padişahına bir Köpek Hediye edilir.Bu padişah Muhtemelen Yavuz Sultan Selim'dir. Hediye edilen köpek Kangal'ın Deliktaş Köyü yakınlarında kaybolur. Köpek, tüm aramalara rağmen bulunamaz.Kangal Köpeğinin bu kaybolan köpekten türediği şeklindeki rivayet Kangal Köpeği'nin kökenini de Hindistan olarak kabul eder.
Diğer bir rivayet ise Kangal Köpeği'nin kökeninin Anadolu olduğunu söyler. Eski Anadolu uygarlıklarının vahşi hayvanlardan korunmak için 'arslan gibi güçlü ' ve iri yarı olan bu köpekleri kullandıkları söylenmektedir. Evliya Çelebi'de Seyahatname'sinde Kangal Köpeklerinden bahsetmektedir. O da bu köpeklerin 'arslan kadar güçlü 've cüsseli olduğunu yazmaktadır. Doğan Kartay hem kendi kitabında hem de 1. Uluslar Arası Kangal Köpeği Sempozyumu'nda sunduğu bildiride, Kangalların ,Osmanlı Döneminde Yeniçeriler tarafından hem askeri işlerde hem de savaşlarda kullanıldığından bahsetmektedir. Kartay'ın bildirisinde, Romalılarda 'arslan' sözcüğünün karşılığı olan 'Samson' kelimesi Anadolu'da 'Samsun' olarak benimsendiğini ve Kangalların arslana benzetildiği için Kangalları kullanan birliğe 'Samsoncular'dendiğini söylemektedir.
TESCİL
Kangal Kaymakamlının 26.11.2001 tarihinde Türk Patent Enstitüsüne başvurusu ve 14.02.2002 tarihinde Resmi gazetede ilanı ile tescil edilmiştir. 1997'de Türk Standartları Enstitüsü tarafından kabul edilen Damızlık Kangal Köpeğinin standardı şu şekildedir; Sivas ili çevresinde, özellikle Kangal ilçesi çevresinde yetişen, saflığı tescil edilmiş, doğal şartlara uyumlu ve dayanıklı, güçlü, çevik, gerek sahibine gerekse sürüye sadık ve koruyucu, iri yapılı saf ırk, ideal bir çoban köpeğidir.
Kangal Köpekleri ;
• 0-5 Aylık Erkek Yavru
• 0-5 Aylık dişi Yavru
• 6-16 Aylık Genç Erkek
• 6-16 Aylık Genç Dişi
• 16 Aylıktan Büyük Ergin Erkek
• 16 Aylıktan Büyük Ergin Dişi Olmak üzere 6 gruba ayrılmıştır.
Genel Olarak Damızlık Kangal Köpeği ;
1. Baş: Büyük, uzun ve kulaktan 'V' şeklinde çıkıntılı ;burun, orta uzunlukta ve küt;ağız büyük; burun ağız ve göz çevresi siyahtır.
2. Gözler; İri ve kahverenginin değişik tonları renkte
3. Kulaklar; geniş, uzun ve sarkık
4. Boyun ; güçlü, baş ve vücut bağlantısı kuvvetli
5. Göğüs; geniş ve derin
6. Karın; ince ve düz
7. Kuyruk; iri, uzun, yukarı ve sırta doğru 360 derece civarında kıvrımlı
8. Bacaklar; uzun, kuvvetli;pençeleri iri ve güçlü, bazılarında arka ayaklarında çift mahmuzlu
9. Tüyler; parlak, kısa, sık; açık bejden gri-sarı- beyaz renge kadar değişen tonlarda; başta burun, ağız, kulak ve göz çevresi kırçıl siyah, bacaklarının alt kısımları ile pençeler özellikle ön ayaklar beyaza yakın açık renkte
10. Koku alma duyusu gelişmiş
11. Geceleri daha aktif, sürü hareketlerine daha uyumlu
12. Sahibine ve sürü sadık, yaban hayvanlarına ve kötü niyetli kimselere karşı hırçın ve saldırgan
13. Kardeş Kardeşe çiftleşmeyen
14. Onurlu ve işini bilen, zeki
ÜREME KIZGINLIK:
Bir buçuk yaşındaki erkek köpek çiftleşme için uygun yaşa gelmiştir; bu yaştaki erkek Kangal Köpeğinin yapısı tam olarak gelişmiştir.Dişi ise 10-12 aylık iken kızgınlık göstermeye başlar ancak dişinin gelişimi 18 aya kadar sürdüğü için 12 aylıkken çiftleştirilmesi sakıncalıdır. Dişiler yaklaşık 180 günde bir kızışma dönemine girer. Kızgınlık süresi yaklaşık 10-21 gün devam eder. Kızgınlık gösteren dişi anormal davranışlar sergiler;bulunduğu mekandan çıkmak ister, kapılara pencerelere tırmanır.Emirlere itaat etmez. Dişilerin, kızgınlık döneminde cinsel organları şişer,kızarır ve sümüksü, saydam, kanlı bir sıvı gelir.Bu sıvının yaydığı koku ile erkek köpekleri çeker.
ÇİFTLEŞME :
Kangallarda mecbur kalmadıkları sürece 'yakın akraba çiftleşmesi' görülmez. Köpekler, çiftleşmeden bir süre önce, birbirlerine alışmaları için kapalı bir mekanda bir araya konulur. Çiftleşme 20-30 dakika arasında gerçekleşir. Çiftleşme sonrası gebe kalan dişi sakinleşir ve uysallaşır. Erkeğin mükerrer çiftleşme isteğine izin vermez.Dişi köpeğin sakinleşip, erkek köpeği reddetmesinden döllenmenin gerçekleştiği anlaşılabilir.
GEBELİK:
Kangallarda gebelik yaklaşık 58-63 gün yani 9 haftadır. Bu süre, dişinin yaşı, kaçıncı gebeliği olduğu, beslenme durumu gibi faktörlere bağlı olarak değişir. Gebeliğin ilk bir ayında fiziksel yapısında değişme olmaz.Bu aydan sonra, karın hızla şişmeye, memeler irileşip sarkmaya başlar. Gebeliğin ilk bir ayından sonra dişiye ihtimam gösterilmeli, aşırı sıcak ve soğuktan korunmalı, fazla hareketli olmasına izin verilmemeli, beslenmesine özellikle dikkat edilmelidir.
DOĞUM:
Dişinin huzursuzluğu, iştahsızlığı, vücut ısısının düşmesi ve göğüslerinden sarımsı bir sıvının akması doğum anının yaklaştığını gösterir. Dişinin sancılarının artmasından yaklaşık 2-3 saat sonra doğum gerçekleşir.Doğum genelde 'normal' olur.Dışarıdan müdahaleyi gerektirmez. Yavrular, zar şeklinde ve içi jöle kıvamında bir sıvı ile dolu bir kese içinde, ortalama yarımşar saat ara ile doğarlar. Anne köpek yavrularının içinde bulunduğu zarı kendi çabasıyla soyar, göbek bağını keser, yavruların bütün deliklerini temizler ve hem temizlemek hem de canlandırmak amacı ile yavrularını yalar. Doğan yavruların gözleri kapalıdır. 9-10 günlükken gözleri aralanır ve 12-14 günden itibaren tamamen açılır. Kangallar bir doğumda genellikle 7-8 civarında yavru verirler.
BESLENME
Beslenmede Genel İlkeler; Sağlıklı ergin köpekler için günde bir öğün yemek yeterlidir. Ancak bu öğün her gün aynı saatte verilmelidir. Bu öğünün akşam saatlerine doğru yapılması uygundur. Yavru Köpekler ve genç köpekler ile çok çalışan köpeklere günde iki öğün verilmelidir. Yine, iştahı azalan yaşlı köpeklere de iki öğün verilmelidir. Köpeklere ekşimiş, bozuk gıdalar; ucu sivri iyi parçalanmamış kemikler verilmemelidir. Yemek Kapları hijyenik olmalıdır. İçme suyu, köpeğin devamlı ulaşabileceği bir yerde olmalı veya günde en az üç defa bir kapta verilmelidir. Yavru Köpeklerin Beslenmesi; Yavrular, 4. haftadan itibaren önlerine konan sütü içebilirler.3-4 haftalık olana kadar emmelidirler. Yavrular 3 haftalık olduklarında ana sütüne veya süt ikâmelerine ilaveten çeşitli yiyeceklere alıştırılmaya başlanmalıdır. 6 haftalıkken sütten kesilir, analarından ayrılırlar. Bu yaştan önce dişleri tamamen gelişmediği için sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır. Genç Köpeklerin Beslenmesi ; Genç Köpeklerde 3 aylık olana kadar günde 4-5 kere ;3-5 aylık arası günde 3 kere; 5-10 ay arası günde 2 kere, mümkün olduğunca her gün aynı saatlerde mama verilmelidir. Büyüme çağındaki köpeklere ihtiyacından fazla mama verilmemelidir, zira çok hızlı büyüme iskelet bozukluklarına neden olabilir. Ergin Köpeklerin Beslenmesi; Ergin Kangallar, günde bir defa ve her gün aynı saatte beslenmelidir. Orta boy bir köpek için yaklaşık 2 kilogramlık bir diyet düzenlenir. Diyetin 1/3'ü et,1/3'ü tahıl ve sebze, 1/3'ü su olmalıdır. Ergin köpekler halk arasında 'yal' denilen arpa ununun sıcak su ile hamur haline getirilmesiyle elde edilen mamulden 2 Kg kadar verilir. Buna ilaveten 25 gr et ve haftada 3 kere haşlanmış , fazla sert olmayan kemik verilir. Yaşlı Köpeklerin Beslenmesi ; Yaşlı Köpeklerde sindirim etkinliğinin düşük olması nedeniyle, besin maddeleri bakımından zengin ve sindirimi kolay mamuller verilmelidir. Yaşlı köpeklerin enerji ihtiyaçları düşüktür, bu nedenle öğünlerde kalite artırılırken miktar azaltılmalıdır. Koku alma duyusunun zayıflığı nedeniyle iştahsızlık olabilir, bu durumda besinlerin lezzetliliği artırılmalıdır. Dişlerdeki bozulmalar nedeni ile sert yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
BAKIM
Köpeklere rahat hareket edeceği, yeterli genişlikte bir ortam sağlanması önemlidir. Özellikle dışarıda, kulübelerde barınan, bekçilik gibi görevler yapan köpeklerin köpeklerin sağlığının korunması için 'tımar' denen temizliğin sık sık yapılması gerekir Hangi yaşta olursa olsun Kanallar yıkanmaz. Çünkü deride ter bezleri yoktur, dolayısıyla terlemezler. Ancak bol miktarda yağ bezeleri vardır. Post ve ciltlerini korumak için derilerinden yağlı bir madde salgılarlar. Bu yağlı madde, ciltlerini nemli tutarak korumasını ve çatlamasını önler. Köpek yıkandığı zaman bu yağlı madde de yıkanmış olacağından cildine zarar verecektir.
EĞİTİM
Kangal Köpekleri'nin eğitimi, köpek eğitiminde kullanılan temel eğitim tekniklerinden farklı değildir. Ancak Kangallar, mizaçları itibariyle özgür ruhlu ve lider çoban köpekleri oldukları için, pek sıkı bir eğitime gerek duymadan da işlerini iyi yapabilmektedirler. Kangalların eğitimi konusunda farklı görüşler mevcuttur.Ziraat Yüksek Mühendisi ve 'Kangal Köpeği' kitabının yazarı Orhan YILMAZ, Kangallara, gerekli bazı temel eğitimlerin haricinde sıkı bir eğitim verilmesine karşı olduğunu söylerken; Doğan Kartay,Kangalların,'Polis Köpeği' ve 'Arama-Kurtarma Köpeği' olarak ta çok başarılı olabileceğini söylemektedir. İster özel eğitimli, ister çoban köpeği olsun, Kangallara, tasmaya alıştırma, amaca yönelik terbiye, komutlara alıştırma gibi temel eğitimlerin verilmesi gereklidir.
KÖPEK İSİMLERİ
Kangal Köpekleri, iri cüsseli ve heybetli olmalarına karşın, çok cana yakın ve 'dost canlı' köpeklerdir. Bir çok ırka göre daha sadıktırlar. Kangallar sahipleri ile aralarında çok güçlü dostluklar kurabilen hayvanlardır.Yörede, hayvanların bu özellikleri, onları ailenin bir bireyi gibi görecek kadar değer verdikleri bu hayvanlara çok güzel isimler vermektedirler. Erkek köpeklere heybetli isimler seçilirken, dişi köpeklere daha zarif isimler seçilmektedir. Tabii garip isimlendirmelere de mevcuttur. Örneğin hayvanlara yabancı isimler verilmektedir;Toni, Joni, Karlos gibi…
Dişi isimlerinden bazıları ;
Boncuk, Boz, Bulut, Cesika, Ceylan, Cıncık, Dost, Elmas, Fındık, Filiz, Garoş, Gümüş, Karabaş, Kartopu, Kontes, Manken, Mercan, Monika, Pamuk, Sarı, Süslü, Sümbül, Uçar, Yaman, Zümrüt….
Erkek İsimlerinden Bazıları ;
Aloş, Apaçi, Aslan, Bozo, Cesur, Coni, Çomar, Duman, Ejder, Garoo, Herkül, jilet, Kalleş, Karabela, Karlos, Kemikkıran, Kurtboğan, Memati, Pala, Panter, Reis, Şeytan, Talas, Tarzan, Tomas, Tomi, Toni, Topuz, Toroman, Toros, Tüylü, Taysın, Yakışıklı, Zalım, Zalim, Zorba….
KAVGA ETMELERİ;
Kangallar, istisnaları olmakla birlikte, insanlara karşı pek saldırgan değildirler. Kendilerine her hangi bir tehdit ve tahrik olmadığı sürece sebepsiz saldırganlık yapmazlar. Bilhassa bayan ve çocuklara karşı koruyucudurlar. İnsanı kovalayan Kangal, yakaladığında yere yatırır ve ön ayaklarını üzerine koyarak bekler. Yine tehdit veya tahrik olmadığı sürece bekler. Üzerine doğru gittiği kişi yere çömelirse durur ve bekler, yine saldırmaz. Ancak tabii kangallarında sonuçta bir hayvan olduğu unutulmamalıdır. Köpekleri kendi aralarındaki kavgalara 'boğuşma' denir.Boğuşmalarda çok cesur ve atılgandırlar. Genellikle çift olarak yetiştirilen Kangallar kavga esnasında birbirlerini sürekli kollarlar ve eşinin ezilmesine asla müsaade etmezler. Kavgayı dikkatle ve heyecanla izler, eğer kavgaya başka bir köpek girerse eşlerini müdafaa etmek için kavgaya girerler.İki Kangal bir olup zayıf köpeği boğmaz. Yavrularıyla ve kendi aralarında şakalaşma mahiyetinde de boğuşurlar. Bunlar bir nevi talimdir. Yavrularına adeta taktik öğretirler. Yavruları kızdırıp hırslandırırlar; yavru hırsla annesi veya babasını boğmaya çalışırken anne ve baba bir insan gibi mütebessim yavrularını izler onlarla şakalaşırlar.
KURDA GİTME VE KURT BOĞMA
'Kurda Gitme' ve 'Kurt Boğma' Kangal Köpekleri için bir kendini ispatlama vesilesidir. Kangalların en önemli ve bilinen özelliklerinden biri sürüyü kurttan koruyabilmeleri ve kurdu bazen tek başına yıkabilmeleridir. Kangallar, genelde cesur olmalarına rağmen, her köpeğin kurda gitmesi yada kurt boğması gibi bir durum söz konusu değildir. Çok iyi bir Kangal tek başına bir kurdu boğabilir.Ancak genellikle birkaç Kangal bir olup bir kurdu boğarlar. Kurt boğma işinde köpekler boğuşma esnasında çok yara alır ve yorulurlar. Kurt boğan köpek birkaç gün halsiz dolaşır kendine gelemez. Hızlı bir koşucu olan Kangal, kurda yetişir ve yetiştiği zaman kurda sert bir 'döş' vurur. Bu darbe ile Kurt da Kangal da yere yıkılır. Kurt önce kalkarsa kovalamaca devam eder; Kangal önce kalkarsa kurdun boğazına yapışır ve öldürünceye kadar bırakmaz. Kangal, kurdun ölüsüne kulağını dayayarak dinler ve en ufak bir harekette yeniden boğar. Kurun ölüsünün yanına kimseyi yaklaştırmaz. Bu olaydan birkaç saat sonra,boğuşma esnasında boğazlarına kaçan kurdun kılları nedeni ile öksürmeye başlar. Kurt boğan köpekler mükafat için bir koyun kesilir. Öncelikle Koyunun kuyruk kısmı verilir. Kuyruk kısmı, Köpeğin boğazına kaçan kurdun kıllarının temizlenmesinde önemli rol oynar.
SİZDE DÜNYACA ÜNLÜ BİR KANGAL KÖPEĞİNİZ OLSUN İSTİYORSANIZ BİZİ ARAYIN : 0 346 457 10 70 - 0346 457 10 01

Kaynak

T.C. Kangal Kaymakamlığı



Not :Neresini düzeltelim.Köpek satıcıları bunları yapıyor da Devletin bu düzeyde olması bu komik işte.Araplar Güzel kızı gösterip çirkini verirmiş.Bizde ise Kangal de Malaklıyı tarif et .Malaklı kırıklarını yitele gitsin.Ne yazık ki durum bu.Bu durum sadece bize has degil.Mogolistanda böyle diğer yerlerde böyle ne yazik ki.

Kangal sürü köpegidir asli vasıfı budur.Malaklıda Mandıra köpegidir bunları artık ayırt edelim.


Hint den geldiyse Selim Anadolu da Türkistan ne ayak o zaman :)
Hintden Osmanlıya köpek gelmiyor didik didik ettim tarihi kayıtları böyle birşey yok.

Hint den Selcukluya var haraç olarak bununda kangalla alakası yok zaten Türkistan da  Çok Meşhur köpekler Mevcut durumday dı .Köpeklerin üretildiği merkezler var inançlar geregi ve diğer sebeplerden dolayı .Hint in köpeği   farklıydı

Hintlilerin savaşta kullandıkları köpekler boksör köpeklerinin atası oldugu varsayımı yapılan Alangu köpeğidir.Bu köpek Hint Mihraceleri tarafından geliştirildi savaşlarda kullanıldı.İlerleyen zamanlarda kraliyet ailesi bu köpeklerin yerini av köpeklerine ve tazılara verdi ve soyu yok oldu.Hindistan da bu soydan geldiği varsayılan yerli köpek mevcut o köpeğin neslini coğalmaya çalışıyorlar.Yerli ırk hint köpeklerini incelediğimde çoban köpeklerinin  dışarıdan Çevresindeki komşu toplumlardan  Hindistana girdiğidir.






 Sırf bu rivayetden dolayı hindistan tarihini didik didik ettim.Mihracelerin yetiştirdiği köpekler   bu tarzda kısa boylu dik kulaklı kalem kuyruklu boğuş köpeği denebilecek sertlikde köpekler


28 Ekim 2019 Pazartesi

Kangal köpeği Wikipedia


Kangal köpeği

 Wikipedia tasarımı üzerinden görüntüle.

Kangal
Kangal dog with spikey collar, Turkey.jpg
Türkiye'de bir kangal, 2005
Diğer adlarSivas Kangal köpeği, Karabaş[kaynak belirtilmeli]
ÜlkeTürkiye
Köpek (Canis lupus familiaris)
KangalTürkiye kökenli bir çoban ve bekçi köpeği ırkı. Adını Sivas'ın Kangal ilçesinden alır.[1] Henüz FCIAKC ve TKC gibi dünyadaki büyük köpek kulüpleri ve federasyonları tarafından tanınmamaktadır ancak Türkiye'deki otoritelerce dünyada safkan bir köpek ırkı olarak tanınması için çalışmalar yapılmaktadır.[2][3]

Kökeni

Kangal ilçesine de adını verdiği düşünülen, Orta Asya'dan göç eden Kanglı (Kangar) Türk boyunun, göç ederken bu köpek ırkını da getirdiği düşünülür.[1] Orhan Yılmaz, "Kangal Köpeği / Tarihi-Tanıtımı-Yetiştirilmesi-Islahı" adlı kitabında “Kanglı” Türk boyunun Orta Asya'dan göç ederken yanlarında üç şeyi getirdikleri; bunların at, it ve koyun olduğunu söyler. 11 Temmuz 2003'te düzenlenen I. Uluslararası Kangal Köpeği Sempozyumu'nun sonuç bildirisinde, “büyük Türk göçleri sırasında Türkistan'dan Anadolu'ya getirilen bir köpek ırkı olduğu” kabul edilmiştir.[kaynak belirtilmeli]
Kangallar en geç 17. yüzyıldan itibaren Osmanlı sultanları tarafından üretilmiş ve samson olarak adlandırılmıştır.[1] Doğan Kartay, hem "Türk Çoban Köpeği Kangal" kitabında hem de I. Uluslararası Kangal Köpeği Sempozyumunda sunduğu bildiride, Kangalların, Osmanlı döneminde Yeniçeriler tarafından hem askeri işlerde hem de savaşlarda kullanıldığından bahsetmektedir. Kartay'ın bildirisinde, Romalılarda “aslan” sözcüğünün karşılığı olan “samson” kelimesine atfen kangalları kullanan birliğe “Samsoncular” denildiğini söylemektedir.[kaynak belirtilmeli]

Özellikleri


Yavru Kangal köpekleri
Kangal köpekleri genellikle çoban köpeği olarak nitelendirilirler ancak bekçi köpeği tanımına daha çok uyarlar. Zira diğer çoban köpeği türleri sürüyü korumaktan ziyade yönlendirme ve yönetmekte ustadırlar. Kangal köpeğinin en belirgin özelliği ise sahibine duyduğu aşırı sadakat ve buna bağlı olarak sahibine ait olduğunu düşündüğü şeyleri korumaya yönelik kuvvetli içgüdüsüdür. Bu nedenle çok iyi bir dövüşçüdür. Kurt, çakal gibi yabani hayvanlara karşı çok etkin bir muhafız olmakla beraber aile fertlerine ve özellikle de çocuklara karşı hiçbir tehdit oluşturmazlar.
Kangal köpekleri, örnek olarak Namibya'da üstün koruyucu yeteneklere sahip oldukları için, yaygın bir şekilde yerli çiftçiler tarafından kulanılırlar.
Evliya ÇelebiSeyahatnâme'sinde kangaldan bahseder. Bu köpeklerin “aslan kadar güçlü” ve cüsseli olduğunu yazar.

Bakım

Kangalın, uzun bir yürüyüş veya kısa bir koşu şeklinde, her gün egzersiz yapmaya gereksinimi vardır.[1] Ilık ila serin hava şartlarında dışarıda barınabilir. Kürk bakımı ihtiyacı azdır. Haftada bir ölü tüyleri temizlemek için tımarlanması gerekir.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e Kangal dog New Zealand Kennel Club. Erişim:20 Şubat 2012.
  2. ^ Floyd, Jennifer. "A Viewpoint on the Anatolian Shepherd/ Kangal/ Akbash Debate." Anatolianworld.com. Shahbazin Anatolians, Erişim: 19 Eylül 2011
  3. ^ A Letter to FCI by the President of the Turkish Kennel Club Kangal.ca. Erişim: 2 Eylül 2011

Dış bağlantılar

Ayrıca bakınız


Not :Buda başka bir çorba her şeyden var :)

KANGAL Köpek Yetiştiriciliği TİGEM



Köpek Yetiştiriciliği




1-TARİHÇESİ

Kangal çoban köpeği, Anadolu insanının yüzyıllar boyu çobanın yanında onun sürüsünü kötü niyetli kimselerden ve vahşi hayvanlardan korumuş bir köpek ırkıdır. Babiller zamanından beri varlığı bilinmektedir. Bu köpekler savaş köpeği olarak kullanıldığı gibi, at ve aslan avında da kendisinden yararlanılmıştır.Çeşitli arkeolojik kayıtlarda, Osmanlı İmparatorluğu dönemi arşivlerinde ve Evliya Çelebi 'nin Seyahatnamesi'nde Kangal çoban köpeğinin varlığı kanıtlanmıştır.
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kangal köpeği pedigrili bir şekilde yetiştirilmiştir. Ayrıca çoban köpeği olarak kullanılmıştır. Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanmasından sonra pedigrili çoban köpeği yetiştiriciliği yavaş yavaş kaybolmuştur.Kökeninin Sivas ili Kangal ilçesinden geldiği tahmin edilmektedir. Buna rağmen Yozgat, Kayseri, Çorum, Tokat, Erzurum ve Erzincan'da da saf kanlarına rastlamak mümkündür. Keza ülkemiz köpek ırklarından Karakaya ve Kızılkaya gibi isimlerle anılan ve ancak kanlarında Türk çoban köpeği gibi bir başka yabancı isim taşımayan ırklarımızla melezlerine ülkemizin her yöresinde rastlamak mümkündür. Ancak birinci derecede saf Kangal çoban köpeğini Sivas veya özellikle Kangal ilçesinde bulmak mümkündür.

2-KANGAL KÖPEĞİNİN YAPISI

Kangal Köpeğinin yapısı: Aslanı andırır. En önemli özelliği kıvrımlı ve yukarı doğru kalkık ve halka biçimindeki görüntüsüdür. Kangal'larda kuyruğunun yukarı doğru kıvrımlı olması ve çok devirli olması üstün özellik sayılır. Kök kısmı kalın, uç kısmında çok ince olmayan kuyruğun rengi gövde renginden daha koyudur. Kök ve üst kısmının siyah kırçıllı, en ucunun beyaz veya siyah lekeli olması iyi özellik sayılır.Karabaşlık, yanı yüzün az veya çok karalığı ırkın belirli özelliğidir. Kangal'larda kafa iri başın alın kısmı geniş ve yüksek, çene kalın ve güçlü, dişler çok iridir. Çene ve burun orta uzunlukta, burun kısmı küt, kulaklar düşük ve büyükçe, yavru iken düz, ergenleşince dalgalı, orta boy üçgen şeklinde uçları yuvarlak kafasına yapışık ve sarkık görünümündedir. Göz etrafı siyahtır. Gözler oval, siyah ve kahverengi tonlarındadır. Boyun hafifçe eğik, güçlü ve adaleli, kısa ve kalın ense başa yakın genişliktedir. Gövde baştan sona bir kare şeklindedir. Gövde kirli beyaz ile grinin açık veya koyu tonlarındadır. Göğüs yüksek ve geniş olup, üst kısmı öne doğru bombelidir. Göğüs güçlü adaleli, hiçbir zaman şişman değildir. Kangal'lar dövüşürken bu göğsünü çok iyi kullanırlar. Dirsek hizasına kadar göğüs derin, karın hafif içine çekiktir. Kangal'larda bacaklar oldukça kalın, güçlü fakat önler kadar değildir. Kangal'lar dövüşürken ön bacaklarını kullanırlar. Ayaklar iri yapılı, kuvvetli parmaklar bombeli ve siyahtır. Ayakların tümü veya dizden yukarısı gövdesinin rengindedir. Bazılarında ayak pençesinin üstünde bir tırnak olur. Ön parmak 4 adet ve kalın küt tırnaklıdır. Tabandaki tırnaksız olan beşinci yassı parmak topuk görevini yapar. Bazen pençe tırnağı çift olabilir. Bu iyi bir özellik sayılır. Pençe ön ayaklarda olup, arka ayaklarında olmaması haline de çok rastlanır. Fakat çok fazla mahsur sayılmaz. Dört ayağın pençeli olması iyi özellik sayılır. Bel ve sırt yukarıdan aynı genişlikte ve oldukça geniş gövde renginden biraz koyu renkte bazen de seyrek siyah kıllarla kırçıllıdır. Post, sık, kısa ve yoğun tüy yapısına sahiptir. Vücut rengi bozdan çelik rengine kadar değişiklik gösterir. Göğüste beyaz bir madalyon bulunabilir. Yüzünde Kangal beni veya benleri ile üst damağındaki siyah leke Kangal'ın soy saflığının garantisidir.

Kangal Köpeğinin Bedensel Ölçüleri

-  Vücut ağırlığı özel bakımlı ve yetişkin Kangal'lar
                 Erkekler  : 100 kg
                 Dişiler     : 75 kg

-  Kırsal alanlarda yetişkin Kangal'lar
                 Erkekler   : 50-75 kg
                 Dişiler      : 40-60 kg

- Düşey boy
                 Erkekler : 75-90 cm.
                 Dişiler    : 70-80 cm.
                Özel bakımlı yetişkin erkek 100 cm'yi geçebilir.

- Beden uzunluğu, boy uzunluğundan 0–15 cm. daha azdır.

3- KAREKTERİ

Kangal köpeklerinin küçümsenmeyecek derecede zekâları, çok alıngan ve hassas bir ruh yapıları vardır. Çok cesur, kuvvetli, çevik ve hızlı koşan bir hayvandır. Verilen görevi canı pahasına da olsa yaparlar. Sevinçlerini ve elemlerini kolayca belli ederler. Hatta hislerini yalnız hal, hareket, mimik ve jestlerle değil, çıkardıkları çeşitli tonlardaki havlamalarla da açığa vururlar. Sertlik ve yumuşaklık ifade eden sözleri iyi anlarlar ve övüldüklerini ve yerildiklerini bilirler. İyi niyetli ve kötü niyetli kişileri hemen anlarlar. Üzüntüsünü genel durumundaki durgunluk, gözlerde donukluk, yüz hatlarında kederli bir görünüm, hal ve hareketlerinde gevşeklik ve yemeklere  karşı isteksizliklerle ifade eder. Sevincini ise canı gönülden hal ve davranışlarla gösterir. Sevdiği kişileri çok kıskanırlar. Sahibinin başka bir  köpeği gözü önünde sevip, onunla ilgilenmesini hiç hazmedemezler. Kan asaletine çok sadıktırlar. Doğada serbest iken başka bir köpek ırkı ile çiftleşmezler. Genellikle aynı ana-babadan doğan kardeşlerin de birbirleri ile çiftleşmedikleri tespit edilmiştir. Kangal köpeği bu üstün özelliklerinden dolayı en kötü şartlarda bile ırk vasıflarından ve ruh yapısından fedakârlık yapmayarak saf kalmayı başarmıştır.

4-BAKIMI ÜRETİLMESİ VE YETİŞTİRİLMESİ, DAMIZLIK SEÇİMİ

A) Dişi Damızlıkların Seçimi
Üstün ırk vasıflarını taşımalıdır.
-Vücut normal gelişmesini tamamlamalı, vücudu teşkil eden organlar arasında bir harmoni bulunmalıdır.
-En az 8 meme başı bulunmalıdır.
-Yavrulara geçebilecek kalıtsal bir hastalık (Kalça displazisi) taşımamalıdır.

B) Erkek Damızlıkların Seçimi
-Üstün ırk vasıflarını taşımalıdır.
-Baş ve ağızın büyük olmasına dikkat edilmelidir.
-Vücut normal gelişimini tamamlamış ve kuvvetli bir yapıya sahip olmalıdır.
-Yavrulara geçebilecek kalıtsal bir kusuru olmamalıdır. 

KIZGINLIK BELİRTİLERİ VE ÇİFTLEŞTİRME

Dişi köpek iyi bir bakım ve beslenme altında bir yaşından sonra kızgınlık gösterir. Ancak bir dişinin anatomik yapısının tam olarak gelişmesi 18. ayda tamamlanır. Bu nedenle 18 ayını tamamlayan bir dişi çiftleştirilmelidir. Kızgın hayvan huzursuz olup alışık olmadığı hareketleri yapar. Vulva şişer ve bir kaç gün içerisinde bol ve kanlı, özel kokulu vajina akıntısı başlar. Bu koku erkekleri yüzlerce metre uzaktan etkileyebilecek niteliktedir. Köpeklerde kızgınlık 6 ayda bir defa görülür. En çok 21 gün devam eder. En uygun çiftleştirme kızgınlığın 8 ile 10. günlerinde yapılmalıdır. Çiftleştirmede kullanılacak erkek köpeğin diğer köpekler tarafından yaralanmaması ve istenen köpekten iyi döl alınması için dişi ile beraber üç gün kapalı bir yere alınması gerekir. Bu süre sonunda gebe kalan dişi artık erkeği kabul etmez ve uysallaşır. 

GEBELİK VE DOĞUM

Gebelik süresi köpeklerde 58–63 gündür. Gebeliğin 5. haftasından sonra köpeğe görev verilmemeli ve içeriye (bölmelere) alınmalıdır. Bu bölmelerin hayvanın gezip dolaşacak bir şekilde olması gereklidir. Gebe köpekler aşırı soğuk ve sıcaktan korunmalı, koşmalarına ve atlamalarına izin verilmemelidir. Ayrıca soğuk su donmuş gıda, ekşimiş küflü besinler verilmemelidir. Köpeklere kaliteli gıdalar verilmeli fakat aşırı yağlanmamasına dikkat edilmelidir.
Doğumdan önce doğum yapacak yerin temiz ve kapalı ve iyi bir altlık (sap, saman vb.) serilmiş olması gerekir. Köpek doğum yapacağı zaman huysuzlaşır ve hatta saldırgan olabilir. Doğum sırasında hayvanın yalnız bırakılması gerekir. Kangal köpeklerinde birinci doğum 1–3 arası, ondan sonraki doğumlarda ise 3–10 arasında yavru doğururlar. Doğumdan sonra anada herhangi bir hastalık görüldüğünde hemen müdahale yapılmalıdır. ilk üç günü ana köpek çok kıskanç olur ve yavrularına kimseyi yanaştırmaz. Doğum yapan anaları süt emzirme döneminde çok iyi beslenmelidir. Yavruların en az 13. günde gözleri açılır. Yavruların en az iki ay boyunca analarıyla kalması gerekir. Fazla yavrulu analara, birinci aydan sonrada yavrulara günlük süt verilmelidir. 

KÖPEKLERİN BAKIMI

Kangal köpeklerinde imkânlar elverdiği müddetçe tımar yapılırsa iyi olur. Günlük hayvanın genel durumu gözden geçirilmelidir. Gözler canlı ve akıntı olmamalıdır. Kulak içi ve kanalları temiz, akıntısız yabancı maddeler ve dış parazitler olmamalıdır. Ağız içi pembe görünüşte, dili açık kırmızı, dişler sağlam ve koku olmamalıdır. Vücutta kaşıntı, dış parazitler, herhangi bir yaralanma olmamalıdır. Bu gözlemin sonunda hayvanda herhangi bir hastalık görüldüğünde hemen veteriner hekime başvurulmalıdır. Köpekler sağlıklı olduğu müddetçe sık sık yıkamaya gerek yoktur ve hatta sağlığı yönünden zararlıdır. Köpeklerin derisinde ter bezleri olmayıp çok miktarda yağ bezleri vardır. Yağ bezleri deriye yumuşaklık ve parlaklık verir. Fazla yıkama deriyi kurutur, çatlatır, tüyleri donuklaştırır ve bunun sonucunda çeşitli deri hastalıklarına sebep olur. Köpekler kapalı bölmelerde ise günlük yem ve su kapları temizlenmelidir. Ayrıca bölmeleri günde iki kere temizlenmelidir.

5- KÖPEK YETİŞTİRİCİLİĞİNDE KULLANILAN MALZEMELER

I- Barınaklar

Kangal köpeğinin yetiştirilme amacına ve şekline göre barınağın yapısı ve yeri farklı olmalıdır. Genelde ev dışında görev verildiğinden evin dışında barındırılmalıdır. Barınaklar tek ve toplu yetiştiriciye göre farklıdır. Tek köpek için kulübe şeklinde barınak yapılmalıdır. Bu kulübeler ağaç ye betonarme, olarak yapılmalıdır. Kulübeler yemek yeme ve yatma bölümlerinden oluşur.Çatı kısmı meyilli olup öne doğru çıkıntılı bir bölme olmalıdır. Çatı, sac, atermit veya ondülin ile kapatılmalıdır. Ayarlanabilir bir kapının olması gerekir. Bu kulübeler genellikle içi düz, boyalı, çivi çıkıntısının ve kıymık çıkıntısının olmaması gerekir. Ayrıca hayvanın cüssesine göre rahat yatacak ve giriş çıkışta zorlanmayacak bir şekilde olması gereklidir. Bir köpek kulübesi 1 metre uzunluğunda 80 cm. yüksekliğinde yapılabilir. Toplu olarak barındırılacak köpekler için hayvan mevcuduna göre değişiklikler yapılabilir. Bu barınaklarda genelde hayvanın soğuk havalarda girebileceği bir avlusunun olması gerekir. Ayrıca doğum bölümleri ve çiftleşme bölümlerinin olması gerekir. Bu bölmeler aynı çatı altında birbirine bitişik olarak ortada 2 m'lik bir koridor, koridorun sağ ve solunda 3–5,5 m2lik kulübeler ve kulübe yüksekliği 2,5 m. olmalıdır. Kulübelerin aydınlık olması gerekir. Kulübelerin önündeki dış gezinti yerleri 2,5x3 m lik genişlikte olup, etrafı köpeğin atlamasını önlemek amacı ile 180–200 cm. yükseklikte olmalıdır. Barınakların mümkün olduğunca sık sık yıkanması, yataklıkların 10–15 günde bir değiştirilmesi gerekir. Barınaklarda akıntı, tahta aksamlarda çatlaklık, metal kısımlarda aşınma gibi kusurlar önlenmelidir. Barınaklar günlük olarak temizlenmelidir.

II- Köpek Yetiştiriciliğinde Kullanılan Malzemeler

Köpekçilikte kullanılan malzemeler: Yem kapları, su kapları sevk ve idaresinde kullanılan malzemelerdir. Bu malzemelerin kırılıp dökülmeyecek, passız malzemelerden olması gerekir. Günlük olarak bu malzemeler temizlenip dezenfekte edilmelidir. Köpeklerin sevk ve idaresinde kullanılan malzemeler şunlardır:-Deri tasma,-Zincir tasma,-Sevk kayışı.-Bağlama zinciri-Ağızlık-Fırça vb. gibi çeşitli malzemelerden oluşur.

6-KANGAL KÖPEKLERİN BESLENMESİ

Köpekler yaşamlarını birlikte sürdürdükleri insanlara ve bulundukları ortama aynen uyarlar. Bu bakımdan köpek beslenmesi abartılacak bir problem değildir. Köpekler et yiyiciler ailesine giren canlılardır, ancak bu köpeğin yalnız etle besleneceği anlamını taşımaz. Diğer canlılar gibi köpeklerin beslenmesinde proteinler, karbonhidratlar, yağlarmineral maddeler ve vitaminler önemli rol oynar. Ancak bilimsel metotlarla beslenmesi sağlık açısından ve zekâ gücünün gelişmesi yönüyle önemlidir. Bu nedenle çok yönlü görevler beklediğimiz köpeklerin beslenmesinde gerekli önem ve özen şarttır.

I- Yavru Köpeklerin Beslenmesi

Yavrular doğar doğmaz içgüdüleri ile analarını bulur ve emer. Yavruların genellikle 13 günde gözleri açılır. İkinci haftada yürümeye başlar. Üçüncü haftadan itibaren etrafıyla ilgileri artar. 4. haftada ise önlerine konan sütü içerler. Yavrulara 2 ay süre ile ana sütü verilmesi uygun olur. İkinci aydan sonra yavaş sütten kesilmelidir. Bundan sonra süt ve sulu yiyeceklere alıştırılmalıdır. Yavrularda 6 haftada dişlerin gelişmesi tamamlanır. Bu nedenle et suyu içine iyi pişmiş ve kemik suyuna bulanmış çok ufak et parçaları ve yumuşak kıkırdaklı kemikler ilave edilmelidir. 8. haftadan İtibaren gelişmelerini tamamlayıncaya kadar et ve bitkisel karma olarak verilmelidir. Köpek yavrularını yalnız inek ve koyun sütü ile beslemek iyi olmaz. Ana sütü diğer sütlerden besin ve içerik yönünden zengin olduğundan bu sütler yetersiz olur. Ancak bu sütler besinlerle takviye edilmelidir. Yavruların yemekleri 6. haftadan 3 aya kadar günde 4 defa, 3. aydan 6. aya kadar günde 3 defa, 6. aydan 12. aya kadar iki defa ve 12. aydan sonra günde bir defa verilmelidir. Genellikle köpek 8 haftalık oluncaya kadar sabahları 250 gr. süt, çalkalanmış 1 yumurta, 5 adet şeker veya 1 tatlı kaşığı bal, öğleyin vücut yapılarına göre et, un ve sebzeli yemeklerden 200 ile 300 gr. arasında verilmelidir. Saat 16.00da sabah kahvaltısını saat 20.00 de Öğlen yemeği aynen tekrarlanmalıdır.

II- Erişkin Köpeklerin Beslenmesi

Köpek 18. ayında erişkinlik dönemine girer. Bu dönemde günde 1 defa ve cüssesine göre azami 2 kg. kadar bir yemek verilmelidir. Bu yemek rasyonunun 1/3'ü et, 1/3'ü karbonhidrat ve sebze, 1/3'ü de su olmalıdır. Köpek çok zayıfsa yemeğine1 adet yumurta ve 250 gr. süt ilave edilebilir. Yemekler köpeklere görevden sonra, kış mevsiminde ise saat 17.00 civarında verilmelidir. Yaz mevsiminde ise saat 16.00 civarında verilmelidir. Kangal köpeklerine ayrıca yal denilen (sıcak su ile arpa ununun karıştırılarak hamur haline getirilir) yemekten günde2 kg. kadar verilir. Bu şekil beslenmede köpeklere ayrıca günde 25 gr da et verilmelidir. Erişkinlere ağız yapısının gelişmesi için haftada üç kere haşlanmış fazla sert olmayan kemiklerden verilmelidir. Ayrıca bozuk, ekşimiş, küflenmiş, çok soğuk ve sıcak yemeklerden köpeklere verilmemelidir.

III- Çeşitli Köpek Rasyonları

a) 2, 3,4 aylık köpeklere 4 öğünde verilecek rasyon:
-300 gr süt
-500 gr hububat unu (Arpa)
-400 gr et
-200 gr sebze
-5 gr balık yağı

b) 5, 6, 7 aylık köpeklere 3 öğünde verilecek rasyon:
-350 gr süt
-600 gr hububat unu (Arpa)
-400 gr et
-200 gr sebze
-5 gr balık yağı

c) 8, 9, 10, 11 ve 12 aylık köpeklere 2 öğünde verilecek rasyon:
-400 gr süt
-650 gr hububat unu (Arpa)
-500 gr et
-300 gr sebze
-5 gr balık yağı

d) Hastalık atlatan erişkin köpeklere 1 öğünde verilecek rasyon:
-800 gr hububat unu (Arpa)
-500 gr et
-3 g. tuz
-600 gr sebze

e) Görev yapan erişkin köpeklere 1 öğünde verilecek rasyon:
-750 gr et
-400 gr sebze
-250 gr yulaf unu
-250 gr mısır unu
-400 gr.hububat unu (Arpa)
-3 gr tuz

Toplu yetiştiricilik yapan işletmelerde uygulanacak rasyonlar şunlardır. Oluşturulacak 100 kg. 'lık bir yem için:
AB
Mısır unu3535
Buğday kepeği1217
Arpa unu1210
Balık unu1014
Süt tozu14-
Kemik unu11
Tuz11
Toplam100100

Bu rasyonlar toz veya pelet şeklinde hazırlanır 1 Nolu rasyonun, gebe ve emzirme dönemindeki köpeklere verilmesi daha uygun olur. 4 haftalıktan itibaren yavrulara günde 25 gr.dan başlayarak ve yavaş yavaş alıştırmak şartı ile 8 haftada 150 grama kadar çıkarak bu rasyon uygulanmalıdır. Ancak bu rasyon süt, su veya sebze suyu ile karıştırılarak verilmelidir. 5 aylıktan itibaren 300 gr. 1 yaşına kadar da diğer yemlerine ilavetende 600 gr. bu rasyondan verilmesi yavrulara çok faydalı olur. Bu rasyonlar köpeklere verilirken mutlaka su veya haşlanmış sebze suyu ile kuru hamur şekline getirilerek verilmelidir.

7- HASTALIKLAR, TEDAVİLERİ VE KORUYUCU ÖNLEMLER

a) Gençlik Hastalığı

Hastada ateş yükselir, dudak ve yanak kaslarında tikler belirir ve bazen bütün vücutta titremeler görülür. Yürüyüş düzensiz olup % 20–50 oranında ölümle sonuçlanır. Tedavisi yoktur. Bunun için yavrular 6 haftalık olunca gençlik (karma) aşısı yapılmalıdır. Köpekler rutubetten ve hava cereyanlarından ve şiddetli soğuklardan korunmalı ve beslenmelerine gereken önem gösterilmelidir.

b) Koksidiyoz

Etkeni tek hücreli bir parazittir. Bilhassa 1–18 ay içindeki yavru köpeklerde çoğunlukla salgınlar halinde seyreder. Hastalarda kanlı ishal, kusma, yüksek ateş ve süratle zayıflama tablosu görülür. Tedavi için veteriner hekime müracaat edilmelidir. Koruyucu olarak köpeklerin barınaklarının sık sık temizlenmesi ve ilaçlanması gerekir. Hayvanların kuru ve rutubetsiz yerlerde barındırılması gereklidir.

c) Dış parazitler

Bunlar bit pire, kene ve uyuz böceklerinden oluşur. Hayvanın derisinde çeşitli tahribatlarda bulunup birçok deri hastalığına sebep olurlar. Bunun için yavru köpekler üçüncü ayına kadar ayda bir kere, 3–12 aya kadar her köpeğe ayda 2 defa. 12 aydan sonra 6 ayda bir defa mutlaka dış parazit ilaçlanması yapılmalıdır.

d) İç parazitler

Bunlar Ekinokoklar, Tenyalar ve Askaritlerden oluşur. Ekinokoklar köpeklerin barsaklarında yaşar. Etkeni Rkinokokküs granülazüs denilen tenyanın larvalarıdır. Bu larvalar ara konakçı olarak koyun, sığır ve insanları seçerek onların karaciğer, akciğer ve diğer iç organlarında Ekinokoküs hlidatiidozus veya kist hidatik denilen ve şekil itibari ile içi su dolu sertleşmiş keseciklere benzeyen hastalığa neden olurlar. Hastalığın bir tedavisi yoktur. Ancak alınacak önlemlerle önüne geçilebilir. Önce kaçak et kesimlerine müsaade edilmemelidir. Köpeklerde sık sık tenya mücadelesi yapılmalıdır. Başıboş köpekler imha edilmeli, köpek ve kedilere yiyecekleri etler mutlaka pişirilerek yedirilmelidir. Tenya askaritler de vücudunda bulundukları canlıların gıdasına ortak olurlar. İshal, kanlı ishal ve anemi yaparlar. Ayrıca hayvanın gelişmesini engellerler. Köpeklerde iç parazitlenmeye karşı düzenli bir ilaçlama yapılmalıdır. Genelde iki aylık olduğunda her iki ayda bir Veteriner Hekiminin önereceği ilaçlarla iç parazit mücadelesi yapılmalıdır.

e) Kuduz
Tedavisi çok zor bir hastalıktır. Etkeni bir virüstür. Köpek ve tüm sıcakkanlılarda görülür. Hastalarda yüksek ateş, ağızdan salya akması, anormal saldırışlar, ısırma, taş ve odun gibi maddeleri yemek ayrıca demir dahi ısırmak şeklinde davranışlar görülebilir. Kuduz olan bir köpeğin çevreye zarar vermeden hemen yakalanıp imha edilmesi gerekir. Kuduz şüphesi olan bir köpekle direk veya dolaylı temasta bulunan veya bu köpek tarafından ısırılan bir kişi o köpeği 10 gün boyunca gözaltında tutmalı veya 10 gün sonra kuduz belirtisi varsa o kişinin hemen aşılarının yapılması gereklidir.

8-KANGAL KÖPEKLERİN EĞİTİLMESİ

A - YAVRU KÖPEKLERİN EĞİTİLMESİ

0–6 ay arasında terbiye edilmelidir. 6 aydan sonra köpeğin kullanılacak amaca göre eğitilmesi gerekir.

Yavru köpeklere sırasıyla şu aşamalarda eğitim yaptırılmalıdır:

a) Bu aşamada 0–6 aylık yavrulara terbiye ve eksersizler uygulanacaktır.
b) 6–12 aylık yavrulara uygulanacak bir eğitim yöntemi olup, bu dönemde birinci aşamadaki eksersizler tamamen pekiştirilir, ayrıca emir sözcükleri, fiziki güç artırma çalışmaları, ayrıca tasmalı ve sevk kayışlı uygulamalar yapılır.
c) 12–15 aylık köpeklere uygulanacak temel itaat ve ileri itaat eğitimlerindeki tüm programlar bu dönemde eksiksiz olarak tatbik edilmelidir.
d) Bu dönemler ise 15–18 aylık köpeklerin ileride alacakları özel eğilimler uygulanır. Bu uygulamada köpekler adeta hizmete şartlandırılır. Yavrularda uygulanan temel terbiye yöntemleri şunlardır:

1- Yavru ile dostluk kurmak
Önce köpeğimize onun dostu olduğumuza inandırmalıyız. Köpeğimize bir kimlik kartı çıkartmalıyız. Dünyadaki canlılar arasında köpek kadar ses tonundan sevgi, övgü, azarlama ifade eden ses, hareketler, hatta mimik ve jestlerden etkilenen başka bir canlı gösterilemez. Yumuşak tatlı bir ses, bir üç ayını dolduran bütün köpekler aşılanmalı ve her yıl aşı tekrarlanmalıdır.

2- Yavruya isim vermek
Yavru köpek ile gönül bağı kurulduktan sonra yapılacak ilk iş ona bir isim vermektir. Bu isim tek heceli ve cazip olmalıdır. Ona karşı her an bu isim kullanılmalıdır. Köpekler her sözcüğün anlamını ve o anda yapılan hareketin amacını bir kaç tekrardan sonra mutlaka kavrarlar.

3- Yavrunun eve uyumunu sağlamak

4- Yavrunun tabi ihtiyaçlarını disipline etmek
Burada hayvanın pisliğini istenen yere yapması terbiye edilmelidir.

5- Yavrunun ödüllendirilmesi
Köpeğiniz istediğimiz bir hareketi yaptığında onu mutlaka ödüllendirmeliyiz. Bu ödüllendirme hayvanı sevip okşama veya sevdiği bir yiyeceği veya oyuncağı vermek şeklinde olur.

6- Yavrunun cezalandırılması
Cezalandırma ya tepki ya da canını yakmakla uygulanır. Tepki genel olarak sert bir ses tonu, ciddi bir ifade ve hareketle onu uyarmaktır. Ceza en son başvurulacak bir yöntemdir. Yanlış ve ağır cezalar köpeğin eğitilmesini zorlaştırır ve hatta sahibine düşman eder.

7- Yavrunun duyu organlarını geliştirecek eksersizler
Köpeklerdeki 4 duyu organını geliştirecek eksersizler şunlardır:
a) Koku alma duyusunun geliştirilmesi,
b) İşitme duyusunun geliştirilmesi,
c) Görme duyusunun geliştirilmesi,
d) Tat alma duyusunun geliştirilmesi.

8- Yavrunun tasma ve sevk kayışına alıştırılması
Yavru 2 aylık olduktan sonra ayarlı deri tasmaya alıştırılabilir. Bir kaç gün içinde bu işe alışır. 3 ay içinde tasmaya sevk kayışı da bağlayarak yavruyu gezintiye çıkarmalıyız.

9- Yavrunun sosyal çevreye uyumu
Köpek yavruları aynen çocuklara benzerler. İlk gördükleri canlı ve cansız her şeye karşı merak duyarlar. Hatta mimik ve jestleriyle onun ne olduğunu öğrenmek istediklerini belirtmeye çalışırlar. Ve ilk fırsatta o şeyi kesinlikle koklar ve kokusunu aldığı nesneyi hayat boyu unutmazlar. Bu merakları nedeniyle köpekleri 6 ay içinde sosyal çevreye alıştırmak gerekir.

10- Yavrunun kulübeye veya barınağa alıştırılması 
Kangal köpekleri özellikle hürriyetlerine çok düşkün bir hayvandır. Bu nedenle henüz 8 haftalıkken yavrular mutlaka kafes veya barınağa konulmalı ve alıştırılmalıdır.

11- Yavrunun başkası tarafından verilen yemeği reddetmesi
Köpek yetiştiriciliğinde bu önemli bir konudur. Hayvan küçükken kendi sahibinin elinden ve kendi kabından yemeğe alıştırılmalı dışarıdan verilen yemekleri kabul etmemelidir. Ayrıca beslenmesi ihmal edilmemelidir.

12-Yavruların kötü huylarından vazgeçirilmesi
Yavrunun kötü huyları şunlardır:
a) Çevredeki eşyaları  hırpalayıp dağıtmak,
b) Kavgacı olması
c) Çekingen ve korkak olması
d) Şımarık ve sırnaşık olması
e) Çevredeki canlılara saldırması
f) Hiç havlamaması.4 aya kadar yavrunun bu kötü huylan mutlaka önlenmeli, 4 ve 6 ay arasında noksan veya zayıf olan konularda gerekli pekiştirmeler yapılmalıdır.

13- Yavrulara eğitim ile ilgili sözcüklerin Öğretilmesi
Yavru köpeğe 3–4 aydan sonra gel, git, bak, hayır, kal, yat, ara, bul,  getir, götür vb. sözcükler öğretilebilir.

14- Yavrulara bekçilikle ilgili  egzersizler 
Bekçilik köpeğin yaradılışında mevcut içgüdüsel bir özelliğidir. Ayrıca köpeklerde büyük ölçüde bir kıskanma hissi de mevcuttur. Kendisine ait eşyayı, yemeğini, kaldığı evi, ev halkını özetle her şeyi büyük bir ciddiyetle ve cesurca korur. Bu nedenle onu daha da eğiterek canımızı ve malımızı teslim edebiliriz. Kangal köpeğinde bu şekilde gelişerek bağlı olduğu kişileri canı pahasına mutlaka korur. Bu huyunu ilerletme egzersizlerini de annesinden alır. Bekçilik yapacak bir köpek 2 aylıktan itibaren bakıcısıyla tanıştırılmalı ve nöbet tutacağı yere yavaş yavaş alıştırılarak bağlanmalıdır. 6 ay olduktan sonra gündüzleri bağlanmalı, geceleri serbest bırakılmalıdır. Yemeği ve suyu bakıcısı tarafından verilmelidir Bekçi köpeklerine genellikle dur, hayır, tut gibi kelimeler mutlaka öğretilmelidir.

15- Yavrularda çoban köpeği ile ilgili egzersizler
Çoban köpeği olacak yavrular 4 aylık olduktan sonra imkânlar elverdiğince anneleri ile birlikte sürüye götürülmelidir. Sürüye götürülecek köpeklerin çok cesaretli, çevik ve kuvvetli olması için iyi beslenmeleri gerekir. Sürüye gidecek yavru köpeklerin kesinlikle ezdirilmemesi gereklidir. Bilakis bu yavruların cesaretini artırması için çeşitli egzersizlerle kendine güveni artırılmalıdır. Böylece vahşi hayvanlara karşı mücadele yeteneği kazandırılmalıdır.
       
B - ERİŞKİN KÖPEKLERİN EĞİTİMİ


Erişkinlik çağı Kangal köpeklerinde 12 aylıktan sonra başlar. Bu dönemde uygulanacak program daha zor ve ağır olur. Bunun için yavru köpeklere uygulanan program aksatılmadan, eksiksiz ve sabırlı bir şekilde yapılmalıdır ki, erişkin dönemdeki eğitim kolay ve iyi sonuçlar verir. Erişkin köpeklere uygulanacak eğitim iki aşamalı yapılmalıdır.
a) Temel eğitimler,
b)  Özet eğitimler

Bu eğitimleri sırasıyla ele alalım:
  
a) Temel eğitimler: 
Temel eğitimde amaç genel olarak verilecekler emri köpeğin eksiksiz olarak yapması hedeflenir, Eğitim erken (6–7 ayında) başlarsa daha iyi olur. Temel eğitim köpek eğitiminin temelini teşkil eder.Bu eğitim de aşamalı olarak uygulanır.

1- Temel itaat eğitimi: Temel itaat eğitimi hayvanı sıkmadan günde 2 saat süreyle uygulanması gereklidir. Bu eğitimde kontrol altına alınabilmesi için topuk, yat, kalk, otur, hayır, kal, sürün, yapma vb. gibi kelimeler öğretilir ve uygulamalı olarak yaptırılır.

2- İleri itaat eğitimi: Bu eğitimin amacı itaat eğitimlerini uzaktan ve serbest egzersizlerle yaptırmak ve bunun sonucunda bakıcının köpek üzerindeki etkisini artırmak ve köpeğin uzaktan kontrolünü yapmaktır.           

3- Destek eğitimi: 
Destek eğitimleri adı altında köpeklerin fiziki güçlerinin geliştirilmesi ve genel bilgi eğitimlerinin yaptırılmasından oluşur.                  

1- Fiziki gücü geliştirme eğitimleri:
                
-Yüksek atlama gücünü artıracak engel eğitimi,                 
-Uzun atlama gücünü artıracak engel eğitimi,                 
-Denge yeteneğini artıracak engel eğitimi,                 
-Tırmanma eğitimini artıracak engel eğitimi,                 
-Güven duygusunu artıracak engel eğitimi.                

2- Genel Bilgi Eğitimi:

Bu eğitimde de hayvanın genel bilgisini artıracak egzersizler yaptırılır.                
-Saldırganlık eğitimi,                
-Yabancıların aranma eğitimi                
-Bina, banka, mağaza gibi yerlerde arama eğitimi                
-Kısa iz takibi eğitimi,                 
-Köpeklerin silah sesine alıştırılması eğitimi.

b- Özel EğitimlerBu eğilimler 15–18 aylık iken uygulanır. Bu bölümde köpeklere:    

1- Bekçi köpeği eğitimi,   
2- Devriye köpeği eğitim,   
3- Av köpeği eğitimi,   
4- Çoban köpeği eğitimi,   
5- Narkotik madde arama eğitim,  
6- Keşif köpeği eğitimi gibi eğitimler yaptırılır.

Bu eğitimlerden geçen köpekler bu işleri rahatlıkla yaparlar. Kangal köpeklerinin diğer köpeklere orada bu eğitimleri daha iyi uygulayan ve verilen görevi daha iyi yapan, aranan bir köpek ırkı olduğu tespit edilmiştir.